İzmir’de Keyifli Vakit Geçirmek Çok Ucuz

Daha önceki bir yazımda İzmir için İstanbulluların kullandığı "çok ucuz çok ucuz" deyiminden bahsetmiştim. Alaçatı’yı bugün ki sevimsiz durumuna getiren aslında bu anlayış. Vaktiyle buraya gelen İstanbullular, her şeyi pek ucuz bulup saldırınca, bir de üstüne akınlar halinde bu minicik kasabaya doluşunca Alaçatı’nın poposu kalktı. Şimdi bir bardak su, ateş pahası. ÜStelik İstanbul’dan bir farkı yok, sosyo kültürel açıdan yani. Ama İzmir’in hala “çok ucuz çok ucuz” dedirten ve güzelliği, hizmet kalitesi ile şaşırtan keşfedilmemiş pek çok yeri var. 

İzmir’den İstanbul’a gidenler bilir, önce hiç beğenilmez o kaca karmaşa. Her mekanda lezzetsiz, tatsız tuzsuz ve kebap sıradanlığını aşamayan menüler iştah açmaz bir süre. Sonra karmadaki iş fırsatları ve İzmirlileri pek seven şirket İK’ları İstanbul’u sevimli kılar. Kanyon’da karton bardakta kahve içmeye, Go Mongo benzeri mekanlarda alternatif tatlar denemeye, geniş bir iş ağının içinde fırsatlara kolay ulaşırken şanslı hissetmeye alışan İzmirli’ler İstanbul’u çok sevmeye başlar bir süre sonra. 

Olup da benim gibi İstanbul’dan İzmir’e dönenler önce bi mutsuz olur, bu durağan düzende. Sonra mekanların çeşitliliği, hizmet kalitesinin yüksekliği ve fiyatların ucuzluğu ile sevecek bir şeyler bulur tekrar. En çok da İstanbullu gözüyle İzmir’e baktıkça hayret eder. "Bu menü bu kadar ucuz mu" diye. 

İzmir’de keyifli bir balık menüsünü üstelik de muhteşem bir deniz manzarası eşliğinde kişi başı 50 tl civarına yiyebileceğiniz çok mekan var. Ayrıca hala ev şarabı yapan köyler keşfetme olasılığınız çok yüksek. İzmir’e gezmeye geldiğinizde size gösterilen yerlerle yetinmeyin, küçük köylere, kasabalara gidin. Sadece yeterince popüler olmadığı için mükemmel lezzetleri çok mütevazi insanların elinden çok ucuza yeme şansınız var.